O GECE -2-

O gece! ne kadar mahcuptu mehtap
Kristal bir sütun cam yüzün gibi
Semada parlayıp sönen afitap
Elveda bezminde son hüzün gibi

Ruhumda aşarken gölge tepeyi
Nefsimde köpüren o son celseyi
Cicim aylarında tatlı buseyi
Lutfedip verdiğin bal sözün gibi

Hayal mi gerçek mi o dem masaldı
Efsuni sözlerin nefesin baldı
O asil öyküden bana düş kaldı
Mazi ardışığı bir güzün gibi

Karabasan mıydı bezdim hülyadan
Kalkınca kıyama caydım dünyadan
Etraf desen desen flu boyadan
Bulutla kaplanan gündüzün gibi

Duygular şahlandı su seldi sanki
Titreyen gönlüme yaz geldi sanki
Kalbime pervane bir yeldi sanki
Yüreğim dağlayan kor közün gibi

Beşiroğlu ... (O GECE - 2)

Hilal Ebrûlerın

Hilal ebrûlerın sürmeli yaydan
O gözler.. gözler ki, güzeldir aydan
Asalet yakıyor sarsıldı meydan
Dilberler içinde servi hıraman.

Mehyüzün çepçevre bindallı güller
Gövermiş bezenmiş sarı laleler
Gülçehre tahtında müjgân haleler
Endamı gümüş ten gözleri fettan

Gülistanda şaşkın neylesin bülbül
Dikenli har ile ağlıyor sümbül
Bostana erişti rengârenk eylül
Umudu tüllendi sarardı hazan

Ah gönül sızlanma biter bu telaş
Öykünme dur hele duyar bir sırdaş
Kalbini teskin et ruhunla bağdaş
Bir sebep halkeder iste Mevlâdan.

Beşiroğlu |

SEFER VAR

Te şurada yerde galdı izlerim

Candan eziz muğber* eğik çeper var

Urup urup yaşla dolar gözlerim

Bu beçare ten de bülsen neler var

*

Göresmişem içerimden intibah

Hangi vahıt doğacaktır o sabah

Tutki benim elimde var bir silah

İşler başa düştügünde sefer var

*

Yorğun gelbim uçun uçun çırpıyor

Üregimde hezeyanlar artıyor

Umut bitti zaman sabır kırpıyor

Daha neçe gözlenecek seher var

*

Goyun beni şol cihana haykıram

Ateş olup mahkurtlara höykürem

Çöllenmiş mi ocahlarım yer kürem

Şen tutaram çoğ ürehte cevher var

*

Beşiroğlu halın deyip ganarsan

Hayalların mahna bulup anarsan

Umut verip bizi nâle* salarsan

Yılkı binit üzerinde erler var

Beşiroğlu ...

___:

*Muğber: Küskün

*Nâle: İnilti

YA EV DE VARSAN..?

Elvedâ demeye kapına vardım
Yüzüm kızarıyor.. ya ev de varsan
Esrik yüreğime cesaret sardım
Cehtim azalıyor ya ev de varsan

Kendimi toplayıp yüzüne baksam
Zarif kollarınla tenimi sarsan
Düğmeye basıpta lambayı yaksam
Vehmim çoğalıyor.. ya ev de varsan

Hayali bile zor karşında dursam
Beni şad eyleyip bala batırsan
Bahçeden içeri başımı vursam
Ruhum yoğalıyor.. ya ev de varsan

Eynim pırtık olmuş saçlarım belik
Ne olur bir lahza derdimi sorsan
Sözlerin arsenik kirpiğin çelik
Kalbim daralıyor.. ya ev de varsan

Affetim diyerek gel bana desen
Öfkeni dindirip sımsıkı sarsan
Yanaşıp yanıma bir buse versen
Gözüm kararıyor.. ya ev de varsan

Beşiroğlu .. 10.10.2020

AKŞAMÜSTÜ

AKŞAMÜSTÜ

Bakma gözlerime köşeden gizli
Beni hayallere sal akşamüstü
Gözleri zeytûnî kahve pekmezli
Beyhût içsellerde kal akşamüstü

Ruhunun teskini dilimde saklı
Sarmal neşideli emsal uyaklı
Çile hasret aşkî gurbet ayaklı
Şu öksüz gönlüme dal akşamüstü

Seneler geçti hep bize sormadan
Yapraklar döküldü cama vurmadan
Zavallı aklımı fazla yormadan
Çek anılarıma şal akşamüstü

Sonbahar mevsimi serim kırlaştı
Zevâlin güncesi cana bulaştı
Bülbüller barıştı gülle dolaştı
Şu salaş kapımı çal akşamüstü

Gel bana sevgili gaflete dalma
Grup aştı sevdâm meşke geç kalma
Aklımı zay edip yadele salma
Düştüğüm elemi al akşamüstü

Beşiroğlu ..

DUYDUN MU BABA

Bî baht olmak için eski mereği
Üç kuruş paraya sedef tereği
Dededen yadigâr meşe küreği
Sattık hepisini duydun mu baba

Sabırla kurduğun kırman tavanın
Saman eklediğin çamur sıvanın
Bir ömür verdiğin sıcak yuvanın
Yıktık yapısını duydun mu baba

Bostanına gülle sümbül ektiğin
Etrafına taze fidan diktiğin
Hepen yamacına toprak çektiğin
Yaktık kapısını duydun mu baba

Torunların geldi miras paylaştı
Üç god arpa için üç gün savaştı
Jandarma el aman köye ulaştı
Verdik tapusunu duydun mu baba

Malı emlâkini hovarda yedik
Senin hayalinin içine ettik
Ne haya ne insaf ne izan bildik
Zübük sıpasını duydun mu baba

Beşiroğlu ... 05.10.2020

EY DİL..!

Yaşam yumağımın şu son telinde
Halimi sormazsan yazıklar olsun

Kesret sunağının zulum ilinde
Zalimi yormazsan yazıklar olsun

Zulumat yapanın hep ensesinde
Tesisat kuşanıp haydut peşinde
Yaranın dönünce yolun başında
Hamını vurmazsan yazıklar olsun

Hakikat marifet diye gidenin
Müsavat deyince ani itenin
Menfaat yerinde derhal bitenin
Belini kırmazsan yazıklar olsun

Yiğitler ahvâli bitap harabe
Vehimler yürekte oynar körebe
Fırsatı ganimet bilen akrebe
Belasın vermezsen yazıklar olsun

Ülkünü ruhunda göndere çekip
Türkümü ahenkle efkâra deyip
Musibet olanın kalbini delip
Yerlere sermezsen yazıklar olsun

Beşiroğlu .. 16.09.2020

TANYERİ AĞARDI

Tanyeri ağarıp sindi şafaktan
Şıp diye bir damla düştü saçaktan
Dede efendiden ağır aksaktan
Eller kınalıyı aldı kaçaktan
Ruhuna hoş gitti hususi anlar
"Sürmeli benli"yle geçti zamanlar 

Gönlünü peyledi bir yandan çarklı
Bu demde közde çay gerçekten farklı
Geceye uygundu türkü firaklı
Enfûsi çehresi hoş tumturaklı
"Gülki güller açsın", o gül yüzünde
Mestane yürürken "Çil çil" düzünde

Düşünce aklına hoş gülmeceler
Dilinde yükselen salaş heceler
Ruhunu sararken ham bilmeceler
Şair Abdi der ki: harap geceler
"Hûri misin afet yoksa beşer mi"
Serin yüreğine çiy den düşer mi

Umudu tekledi o köhne handa
Bir sızı hissetti aha sol yanda
Sayılı günleri çelimsiz canda
Depreşti dilinde uşşak meyanda
Oturup çağladı kendi kendine
Dehrini bağladı bendi bendine.. 

Beşiroğlu .. 21.09.2020

OLMAZ

-Şair Sümmani'yle... Kabri Nur,

Mekânı Cennet Olsun-

Ey gönül gel şimdi mevziden çıkma

Bîmekân kalandan bahtiyar olmaz

Tez geldi diyerek hazandan bıkma

Sen gibi turfandan* ihtiyar olmaz

Mazlûmun yanında zalime inat

Bir kartal misali açıver kanat

Böylesi bir hüner en beliğ* sanat

Muhannet nadandan sana yâr olmaz

Düşte gör gayyanın* sefih* halini

Sorumsuz yaşamın pürmelâlini*

Bulsan da âdemin en kemâlini

Hamasi irfandan itibar olmaz

Düşürme dilinden ilânihâye

Bin yıllık vatanda en ulvi gaye

Adalet müsavat hakkı tutmaya

Tahkiki imandan dünya dar olmaz

Alaka duy hür irfanın sözüne

Sok bilgiyi ükelânın gözüne

Titreyipte gel kendine özüne

Hormonlu kelâmdan dil kibâr olmaz

Cürmüne düşürme ateşe varın

Bir anda tutuşup yansa da kârın

Mutlaka bey olur evlâdın yarın

Neron'dan barondan şehriyar olmaz

Beşiroğlu ...

***

______:

TURFAN: D. Türkistanda tarihi bir şehir, yeni/taze, çift kulplu testi,

GAYYA: Çukur, cehennem,

SEFİH: Alçak, berbat,

PÜRMELÂL: Hüzün hali, üzüntülü,

ŞEHRİYAR: Padişah, Hükümdar, Melik, Vali, Emir,

Dübara Ervahı

Dört bir cihetinin sarılmış yolu
Dübara ervahı.. kara milletin
Ruhları kirlendi melanet dolu
Fukara her yanı yara milletin

Fukara feryadı semaya doldu
Eşkiya hükümran sefalet boldu
Hayırsız evlattan saçını yoldu
Dirhemi âyarsız dara milletin

Yoksulluk payanda hicran barhana
Velev ki küpte var aşlık tarhana
Teslim belgesini asmış kârhana
Dört yandan eyyamı para milletin

Çöpçatan harası oldu memleket
Boynuzlu kavasa altın plaket
Köhnemiş hayatı celatin buket
Yelkenli yaşamı fora milletin

Zillete ram olup çarkı döndüren
Otağı ocağı barkı söndüren
Yeninde birikmiş erki sindiren
Yarını şap olup hora milletin

Aşıkların ahı semaya çıkar
Meskeni tarûmar eyler de yıkar
Hasadı toplayıp harmanı yakar
Sokar yarınını zora milletin

Bugünden yarına yoktur umarı
Zemheri abrulun soğuk şamarı
Zot üstü zot gider inat damarı
Gittikçe yaşamı çıra milletin

Müftiye hocaya itibar zirve
Hocadan nasihat tevili zırva
Kırklara karıştı oğlanın kirve
Elinden düşmüyor şire milletin

Sabıra tahammül kalmadı insaf
Yerlere çakıldı eşrafla esnaf
Günbe gün artıyor ocağa masraf
Binini düşürdü bire milletin

Hey Beşir söyleyip dertleri durdun
Hicvile sırları ortaya serdin
Makama şikâyet nâmesi verdin
Dilerim yarasın sara milletin

Beşiroğlu ...

DEDİLER

Pas tutan öfkesi gelince serde
Sükûtla şehrini yaktı dediler
Son tatlı bûseyi aldığı yerde
Öylece ardından baktı dediler

Şehrin o pisişik caddelerinde
Musibet muayyen raddelerinde
Saatin en mahrem haddelerinde
Güle intizardan bıktı dediler

İçinin telaşı derdiyle böyle
Sığlaşıp yoğalan vecdiyle böyle
Akşamın kerahat vaktiyle böyle
Sıyrıldı dünyadan çıktı dediler

Harabat ehliydi bâdesi şıra
Granit gönlünü yaktı bir çıra
Haykırdı sabrına verdi muhtıra
Tahtını bahtını yıktı dediler

Işkın kıblesinden ayrıldı bugün
Dergâhtan kovuldu ruhunda sürgün
Birikmiş dilinde nisyan büsbütün
Şimşekler beyninde çaktı dediler

Dönmeye yeminle kasemler etti
Yürüyüp ardına bakmadan gitti
Har vurdu harmanı savrulup bitti
Gün doğmadan zevâl aktı dediler

Beşiroğlu .. 05.02.2017

KISSADAN HİSSE ÇAKTI KENDİNE

Hırslandı oturdu cam kenarında
Akıttı gözyaşı tam kararında
Yüreği yanıktı son baharında
Bir sızı hissetti düşten uyandı

Yadından bir sürü hengâme geçti
Havada yivlenmiş ışığı seçti
Haşşaşi umarsız etrafı biçti
Sabaha uzandı canhıraş telaş

Köşeye gizlendi utandı o an
Niçin geçmiyordu şu sağır zaman
Duamı yapsaydı yoksa ki isyan
Keşmekeşe düştü dilinde sükût

Yüreği yufkaymış eline baktı
Ey kader.. diyerek ayağa kalktı
Zihninde aniden şimşekler çaktı
Sıktı yumruğunu feryadı bastı

Ne kara yaz imiş şu meşum temmuz
Dibimize girmiş hain namussuz!’
Bunların alayı zinhar kabuksuz
Hışımla doğruldu düştü yollara

Köprüde yürüdü durdu bakındı
Serine duyduğu sesler takıldı
Havadan kurşunlar yere çakıldı
Dizleri üstünde kaldı öylece

Derinden derine seslenen vardı
Seslerden içini sevinçler sardı
Kâbus mu diyerek kendin uyardı
Kimden yüreklenmiş çelik çekirdek

Sıkmaktan dolmuştu kanla aguşu
Meydana inmişti ayık sarhoşu
Ne sebep diyerek baktı kendine
Kıssadan bir hisse çaktı kendine

Beşiroğlu | 10.08.2016 (KISSADAN HİSSE ÇAKTI KENDİNE)

Şu YüceDağları Duman Kaplamış | Turan Engin

BİR DİL MERASİMİNDE

Bir dil merasiminde raks-ı şi'rin meltemi,
Vuslata aç yüreğin kalbine ilham gelir
Sanatkârın dilinde ışk'ın lirik sel temi,
Deli divâne eder karanlığa mum gelir

Bu yanışlarla geçen gayesiz serüvenler
Şiirin berrak zengin şulesiyle aşıldı
Lâhûti dizelerde derûni özgüvenler
Gövermemiş çöllere neşideyle taşındı.

Beşiroğlu | 19.12.2014

UÇUN SUNAM UÇUN

Uçun sunam birin birin sılaya

Orda şimdi gönülçelen gülşen var

Gam deminde varın deyin Leyla’ya

Hayalimden bilâ bedel düşen var

Te şurada izbe yerde közlerim

Cadıhlarda eğik bükük dizlerim

Urup urup yaşla dolar gözlerim

Döker bâd-ı sabâ tende ruşen* var

Göresmişem içerimde intibah

Hangı vahıt doğacaktır o sabah

Tut ki benim bağrım yarmış bir silah

Küllenmemiş intizarı deşen var

11.08.2019

*Ruşen:  Aydın, parlak, belli, aşikar, apaçık, 

SIĞMAZAM (Nazire)

"Gerçi bugün Nesîmîyim Hâşîmîyim Kureyşîyim

Bundan uludur âyetim âyet ü şâna sığmazam"

Seyyid Nesimi

***

Dil de çerağ sevda var hüsn ü zana sığmazam
Gam ile yoğrulmuşam sur mizana sığmazam

Zat ile olmaz işim hakka tapan âdemem
Âleme pîr gelmişem âlî şâne sığmazam

Hakka ittiba edip malamat işret tarzım
Meyhaneden beriyem hanûmâne sığmazam

Başkaldırdım nefsime geldi anda bâde hun
Hakikatte ben deyip âsûmâne sığmazam

Geldim fâni âleme usanmadım çileden
Dilde tadım kalmamış şâdûmâne sığmazam

Sûret-i Hakk’ım deyip keyfiyette deliyem
Kisb-i kârdan geçmişem köhne hana sığmazam

Ne sedefem ne inci hepisinden münciyem
Kemiyeten zenciyem ben cihane sığmazam

Gerçi geçti nevbahar yitti elden muntazam
Gönül uslandı şimdi cism û câne sığmazam

Mûti beğlerden sanı, namı Beşiroğluyam
Deli Dumrul gadası her meydâne sığmazam

BEŞİROĞLU ...

OLMALI

Ah edince gönül ıssızlaşır ya
Kalbe anlatacak masal olmalı
Nefsani duygular arsızlaşır ya
Bedeni yakacak visâl olmalı

Estikçe dilinde nevbet zamanı
Hudutsuz zevklerin zevâl olmalı
Nefs-i levvâme de şehvet zamanı
İşret-i âlemde maval olmalı

Biçare bir derviş çağlarsa eğer
Bir lokma bir hırka abdal olmalı
Bir ah eder ise sineye değer
Seyyit Nesimi'den batal olmalı

Elveda demeden yalan dünyaya
Hesabı kitabın icmal olmalı
Hoşçakal demeklik nazik kimyaya
Kadife bir yürek çatal olmalı

İş bu durum say ki suret-i Hak’tan
Kibiri terkedip kemâl olmalı
Lûtfetmiş ol Çalab yaratmış yoktan
Kendini farkedip ikmâl olmalı

BEŞİROĞLU ...15.07.2019

DEMİRDAĞIN KURTLARI

Buz dolsun yüreğine dilin kemik olmalı
Güz yağsa da serine gönlün belik olmalı
Telin keskin bir bıçak elinde dehşet pusat
Kefen cebinde saklı eynin çelik olmalı

Gümüş tenli tayların şenlik zafer ayların
Korkut Ata söylesin Oğuz Kıpçak soyların
Demirdağın Kurtları Yamtar, Yağmur ve Kürşat
Çin de Alperenlerin yağız atik olmalı

Bu gün yükseliyorken yeni ufuklara biz
Kızılelmaya deyip Hazar Bulgar derhal tiz
Yeknesak ahenk ile andan tezi yok heyhat
Turan budun diz dize eller çatık olmalı

Çıkacağız Hazardan ta.. ki, Endülüse dek
Kırgız, Oğuz ve Uygur bir araya gelecek
Ankara'dan Halep'e Kerkük Musul ve Bağdat
Buhara'dan Nemçe'ye Türk'e katık olmalı

BEŞİROĞLU .. 29.06.2020

Turan Engin -Ömür Bahcesinin Gülü Solmadan

KARDAŞ OLDULAR

Küfürle kebâir kardaş oldular
Meydanda oturup bağdaş kurdular
O yandan bu yandan paydaş buldular
Hınzırı mınzırı seçemez olduk.

Süfli bir siyaset icat ettiler
Müslüman kimlikten necat ettiler
Başbuğun yolundan ricat ettiler
Çakuru çukuru geçemez olduk.

Savmışlar 'dava'yı niyetler belli
Yalan ile dolan vebâl bedelli
Ey koca hünkârım gittin gideli
Küsuru kusuru ölçemez olduk

Beşiroğlu ... 13.05.2016 (Kardaş Oldular)

GÖRÜNSÜN

 (Nazire.. Şair Bayburtlu Zihni ile.. Rahmet olsun..)

"Kalkın ara yerden dumanlı dağlar
Dost elinin bahçe bağı görünsün"
Aralansın artık zamanlı çağlar
Dedem Korkut.. Kırklar dağı görünsün

Çeşm-i hazan geldi lâle sümbüle
Gülistan harında yanık bülbüle
Hasretle beslenen esrik gönüle
Zahm-ı dehrin ülfet çağı görünsün

Şâd olmağa bizim ele gidersen
Bir muhannet nâdân dile düşersen
Aslan dağdan Duduzar’a geçersen
Çini mescit gür ırmağı görünsün

Özlem çattı gönül felah arıyor
Yollar uzak mesafeler yoruyor
Fikrim fır fır dönüp merak kuruyor
Memleketin dil çerağı görünsün

Beşir dehrde, Zihni "her dem kan ağlar"
Eyvanına germiş su-i zan ağlar
Bülbül köçmüş bad-ı saba tan ağlar
Şeyda demin çiğ kırağı görünsün

Beşiroğlu ... 08.07.2019

İSTEMEM

Gönül hanesinden bir dem geçersem
Kanmadan vuslata veda istemem
İşret çeşmesinden bir tas içersem
Sâdetli eyyamdan cüda istemem

Bu tene dehr dolmuş toprak olsa da
Gönül mahpesinde tutsak olsa da
Gamıma devayı ortak olsa da
Başımda üç tekbir eda istemem

Talibim ariften izler okurum
Tevrat'tan İncil'den sözler okurum
Hicranî, Zihni'den ezber okurum
Baki'den davûdi sada istemem

Beşirim dehrimle zar u zar oldum
Yirmidört kırattım keş ayar oldum
Harabat yaşadım bî karar oldum
Canıma can için feda istemem

Beşiroğlu ...

SIĞMAZAM

"Gerçi bugün Nesîmîyim Hâşîmîyim Kureyşîyim

Bundan uludur âyetim âyet ü şâna sığmazam"
Seyyid Nesimi

Dil de çerağ serde var zîl kemâne sığmazam
Gam ile yoğrulmuşam ham zamâne sığmazam

Zat ile olmaz işim hakka tapan âdemem
Âleme pîr gelmişem âlî şâne sığmazam

Hakka ittiba edip malamat işret tarzım
Meyhaneden beriyem hanûmâne sığmazam

Başkaldırdım nefsime geldi anda bâde hun
Hakikatte ben deyip âsûmâne sığmazam

Geldim fâni âleme usanmadım çileden
Dilde tadım kalmamış şâdûmâne sığmazam

Sûret-i Hakk’ım deyip keyfiyette deliyem
Kisb-i kârdan geçmişem kor külhâne sığmazam

Ne sedefem ne inci hepisinden münciyem
Kemiyeten zenciyem ben cihane sığmazam

Gerçi geçti nevbahar yitti elden muntazam
Gönül uslandı şimdi cism û câne sığmazam

Mûti beğlerden sanı, namı Beşiroğluyam
Deli Dumrul gadası her meydâne sığmazam

BEŞİROĞLU ...08.05.2018

FETİH

Fethi Mübin Kutlu Olsun (567. yıl)

Kutsamıştı ol şehr-i Stanbulu Peygamber,
Sabah müstakbel zafer için açıldı seher,
Tan ağarırken tekbir haydi Allahüekber,
Gök kubbeyi indirdi yere o şanlı asker..

Uzak yakın mesafe tetikte müfrezeler,
Yedi tepe üstünden silindi cerbezeler..

Bir bahadır yetmişti sanki toyda düğünde,
Her kılıç darbesiyle vurdu kâfire künde,
Ulubatlı Hasan'dı kulelerin bükünde,
Uçmağa mı yürüyor dilinde tekbirlerle..

Arşa çıktıkça erler eğdi başın bulutlar,
Yer gök hep inliyordu top ve tüfenk barutlar..

Salt bir fetih değildi cihana verdi hiza,
Âlem elveda dedi küffâra yeğdi ceza,
Topkapı'dan her yana umut doldu yer feza,
Köhne Bizans yıkıldı dua Fatihalarla..

Doğu Roma silindi ve şanlı gazi ordu,
Gazi Mehemmet Sultan çağa Türk mührü vurdu..

Beşiroğlu ..

HOCAM

- Şiir ikliminin Piri Feylosof Rıza'yla muhabbet..

Nur göllerinde yatsın.. -

Sorma Pir'im sorma gönül mütessir
Duaya ellerim açamam hocam
Cehlin mahpesine düşmüşüm esir
Cenneti âlâya uçamam hocam

Safâ halden beri düşsem mihnete
Ben bende değilim ne gam zillete
Çoban ıslığıyla girsem cennete
Sır dolu badeyi içemem hocam

Müminin miracı secde mi derler
Secdeye yüz sürmüş alnında terler
Köprünün başında mekânsız erler
Geç diyor sıratı geçemem hocam

Vesvese veripte cehneme salıp
Akreple birlikte torbada kalıp
Bir lokma bir hırka rüyaya dalıp
Nefsime kefeni biçemem hocam

Ölümden korkmazız vız gelir bize
Cehalet serdedir hız gelir bize
Hay hay da cesaret tez gelir bize
Kör topal ayakla kaçamam hocam

Şarabı dem eyle işreti bırak
Gönül meclisine gerekse çırak
Kal u kemter olsun az acımtırak
Erenler sırrını ölçemem hocam

Nar-ı cehennemde kül olsam şimdi
Cenneti alâ da kul olsam şimdi
Bostan-ı bağında gül olsam şimdi
Ak ile karayı seçemem hocam

Serab-ı bir ömrün künhüne bandım
Bir ufuk pirinin sözüyle kandım
Her ipte oynayıp canbazım sandım
Kal dilim habire sürçemem hocam.

BEŞİROĞLU ... 02.05. 2020

NE ÇIKAR

İştiyaktan şikestim,
Tenim yansa ne yazar
İnsiyaktan bîkestim
Benim olsan ne çıkar

İçimde yorgunluğum
Ruhumda durgunluğum
Dinmeyen vurgunluğum
Yenim olsan ne çıkar

Şu dağların dumanı
Esrik gönül ummanı
Vesveseler zamanı
Canım olsan ne çıkar

Bşrğl ... 30.05.2020 (Ne Çıkar)

_____;
İştiyak: Arzu, istek
İnsiyak: İçgüdü, vesvese.. vs.

NE FAYDA

Anladın ki yaşam bir tekâmüldür

Hayatın dalyayı delse ne fayda

Bir asır toplamı say ki bir gündür

Hazanın doksanda gelse ne fayda

Dost düşman elalem binit üstünde

Yedi iklim tekmil ümit içinde

Eğreti âlemin sür git deminde

Ruhsatın süresi dolsa ne fayda

Gönül sarayını yıkan gül isen

Nazenin bedeni yakan tül isen

Yürekte sönmeyen tüten kül isen

Ayarın yirmi dört olsa ne fayda

Beşir'im ayarsız bozuk bu ayda

Çırpınır diz boyu küçümen çayda

Kalbi şikest olmuş dili hayhayda

Ebeden dünyada kalsa ne fayda

19.11.2016 

ÇELİK ÇEKİRDEK

Ruhları örmüşse sefil örümcek

Yıkılır ervahın çelik çekirdek

Kadife eldiven yeninde bilek

Kaybolan ümidi açar bulunur

Koy dolsun gönüller esefle gamla

Elbet düşer şerbet şi're bir damla

Elbet tevhit olur adam adamla

Aşeren yeisi geçer bulunur

02.02.2019

O GECE

O gece dolaştım şehirde harap

Gönülden yaralı bir muğber* gibi

Çapraz aksetti nehirde mehtap

Keyfiyet kemiyet beraber gibi

Yan yana ardışık kibir sarayı

Çelik vagonların köpükten rayı

Gönlüme musallat derin yarayı

Vücûdu meskûnum bîhaber gibi

Kader mi diyelim say ki masaldı

Azadlık sabrımla ömrüm kısaldı

Özümden sakladım bir çopur aldı

Âlemden müstağni* derbeder gibi

Ve çıktım uyanıp ben o rüyadan

İsyana düşünce caydım dünyadan

Günahı unutup geçtim hayadan

Dilinden muzdarip* mükedder* gibi

O gece hafızam kud oldu sanki

Göklerden sağanak güz geldi sanki

Kalbime esinti bir yeldi sanki

Ruhuyla mündemic* ah eder gibi

Beşiroğlu... 15.12.2017

*Muğber: Küskün

*Müstağni: Doygun, eyvallahı olmayan.. özgür.

*Muzdarip: Istırap içinde, acı çeken.

*Mükedder: Kederli.

*Mündemiç: İçine yerleşmek, onunla birlikte hareket etmek.

TÜRKÜLER

TÜRKÜLER

Yanık bir ney sesi serde eserken

İlmik ilmik yakar özü türküler

Gönül yâd ellerde çile çekerken

Bastırır yarama tuzu türküler

Entarisi basma taze ferikler

“Al Fadimem” ak elinde ibrikler

Dudi dilli sanki meşkten esrikler

İndirir gönlüme buzu türküler

Dalına bağlanmış mühürlü sanki

Dikenler sarartmış bir gülü sanki

Gülistan harında çöğürlü* sanki

Bülbülün niyazı hazı türküler

Hikaye menkıbe söyler ozanlar

Destanlar tevatür tarih yazanlar

Şimalden cenuba saba ezanlar 

Haykırır etrafa bizi türküler

Beşiroğlu şi’re bahane bulur

Hasreti derinde besleyip durur

Dideden inen yaş gamzede kurur

Biçâre baharı yazı türküler

11.12.2014 

*Çöğür: Kiraz ağacı kabuğundan yapılmış mızrapla çalınan bir halk sazı.

BAR

 Bar başıyım be hey içimde vekar

Ağam bu hırs benim yüreğimde var

Barda nakkâredir bardan ayaklar

Çalsın da gırnatam bir Bayburt Başbar!

Ben bu memleketin düşman körüyüm

Destanlar yazmışım arslan börüyüm

Kop steplerinde adsız çeriyim

Ruhumda sert eser kuzeyden Balkar

Mendilim sağrımda Bozkurt bakışla

Sallanmadan “Temurağa” çıkışla

Topuklarda caka serin akışla

Baytarda tunç olur göğsümdeki har

Diz kırıp meydana açılan barım

Belimde kuşağım ibrişim sarım

Heybetimle be hey dağlar yıkarım

Elbet güzel düşer er kişide bar

İgit havzasıdır bardan mektebi

Dilden aşikâra çıkar edebi

Serdengeçti çelik haya sebebi

Barda benim kadim karakterim var

02.01.2020 

OLMADI

Âlem dedikleri yalan dünyadan

Elveda deyip de dönen olmadı

Zillete düşmeden uyan rüyadan

Makûs serencamı yenen olmadı

Efkârına gem vur esmesin poyraz

Bezm-i öfke dinsin temmuzda ayaz

Gelip de gidenler giydiler beyaz

Kıyamet atına binen olmadı

Dem bu demdir var git kıymetini bil                          

Nefsine muhalif ne var ise sil

Gelecek mutlaka o gün Azrail

İmam kayığından inen olmadı

Ne yakın ne uzak mutad akibet

Ol vakitte söner biter azamet

Yunus’ca duruşu  muhafaza et

Kabrinden çıkıp da sinen olmadı

Vah gönül çoğalmış dilinde nâle

Bülbülü har almış ahûzar ile

Neşide derleyip berceste güle

Gülistan bostan da sönen  olmadı

10.01.2020 

HELE BAKIN

Hele bakın şu feleğin işine

Duçâr eyler umarsızın peşine

Murat deyû özcan kafes kuşuna

Çal ha gönül sabır senin zar senin

Gök bakırsa yerinme bak yer demir

Şi'rin dil de mayalanmış misafir

Kendin deyip kendin yazma vesair

Sal ha bülbül kahır senin tar senin

Haydi destur ver de yola çıkalım

Kibir edna sarayını yıkalım

Yüreklere su serperek akalım

Gül ha ey gül çayır senin har senin

25.12.2019