SARMAL HİKÂYEM

Geldi geçti iyi kötü yaşadık

Sükûti akıbet değmez şeylerle

Yarım akıl ipsiz dipsiz veylerle

Can ocağımıza hayal taşıdık

*

Kandilleri sönük bir şehir gibi

Kirli caddelerde sersefil kaldık

Namerde zığ ağu merdine baldık

Yılandan sağalan kür zehir gibi

*

Şiire, gazele daldık bir zaman

Şarkıya, türküye neşide olduk

Gönül eylemeye vesile bulduk

İşreti âlemde kaldık bir zaman

*

Hayat sahnındaki müşgül demlerde

Bazı mutrip bazı rind'î başlarla

Bazı makûl bazı hicv'i taşlarla

Zülfüyâre değdik esrik cemlerde

*

Tenha hayat sürdük sürgün sayıldık

Dışımız şen idi içimiz figan

Zihinler çamurdu nefisler kaygan

Benzimiz morlaştı örgün sayıldık

Beşiroğlu ..

https://besirogullari.blogspot.com/ Mesaj yazın Lütfen

İNTİZAR

Yarelerim depreşti kalbim sayki dinamit

Şuerâ dil bezminde gazelim nâlemdi dün

Kısır idrak mahsülü şi'ri yoğalttı gelgit

Kampanalar kaşıyor pek fenâyım ben bugün

*

Telaşeye düşürdü rûz-i mahşer mizanda

Min'el aşk sağnağında hayal deminde düğün

Feryat figan uzanmış kaynar kara kazanda

Şem'i pervane gibi koy yanayım ben bugün

*

Beliğ kelâm eyledim kurşun divit kuşandım

Zülfüyâre dokandım laf-ı güzâf döşendim

Kandilim yakmaz m'ola ben ağyardan usandım

N'ola ki yâr başımda uyanayım ben bugün

*

Neşve ile maksudum mutlu kılmaya yâri

Döküldü şol gönülden birden kelâma zârı

Gamzedeyim devâsız istemem yarsız varı

Ömrüm yoluna feda yolunayım ben bugün

*

Beşiroğlu.. 07.06.2022

https://besirogullari.blogspot.com/ Yorum yazın Lütfen

DÖN GERİ

Dön geri dön eski ayarlarına

Zavallı ışkımla gönül eyledin

Attın garip gurbet diyarlarına

Gonce baharımı eylül eyledin

*

Ey acül, ey bencil esmer karanfil

Saldığın hülyada zelil eyledin

Seni ah suzidil vah seni gafil

Gönlümü melâlden azil eyledin

*

Bekledim umutla bilfiil yelde

Mizandan düşürdün tenzil eyledin

Yoruldum her lahza sersefil halde

Sen beni âleme rezil eyledin

Beşiroğlu ... 01.06.2018 

ÖFKEN DİNMEDİ İSE...

Çok uzattın bu defa geri dönmedin halâ

Dil sarmalını aştım gözlerim hep kapıda

Ruhumu ateş sardı aşı boya yapıda

Harabata döndü dil saat üçe beş kala

*

Açtım gönül kapımı nadim olur da birgün

Kilitlemedim asla açar uyursun diye

Neşideler kazıdım görüp okursun diye

Umut besteliyerek mermer taşlara hergün

*

Gerçi yine umarsız garip gurbet elinde

Her bir lahza umutla hoşça bekledim seni

Girmesen de sineme kalpte sakladim seni

Papatyalar yoğalttım hep aşk çıktı falında

*

Bu gönül hikâyemiz masalımsı kaldı bak

Mevsimlere sığmadı yıllar sorgulamadı

Böyle sevdâ suçunu Nemrut yargılamadı

Öfken dinmedi ise gel boynuma urgan tak

*

Beşiroğlu..

Getir Biraz Hüzün

Getir biraz hüzün azıcık elem

Ümitle yarışan yeisi yeğle

Götürme öteye gizli sır matem

Gönlünde yerişen beisi yeğle

*

Kalmasın aklında maziden anı

Yak ne varsa dünden arta kalanı

Derdinle hemi dert ortak olanı

İmdada yetişen reisi yeğle

*

Ruhunda sağalan bir volkan gibi

Damarda serince akan kan gibi

Sesine ses veren yıkık han gibi

Sırrına erişen enisi yeğle

*

Güz diyorlar erdi işte sonbahar

Sarı yaprakları topluyor rüzgar

Cevrine aşina.. mahşere kadar

Senle yola düşen munisi yeğle

BEŞİROĞLU ...

**

_______:

YEĞ- Benzerlerinden iyi ve daha tercih edilen.

YEİS- Karamsarlık, üzüntü.

BEİS- Engel, uymazlık.

REİS- Baş, başkan.. lider.

ENİS- Dost, arkadaş. Sevgili.

MUNİS- Cana yakın, uysal, sevimli

YAR

Öyle has öyle bir cana yakınca

Canımın cananı yarlarındandı

Heyecan dolardım ona bakınca

Şu vasat dünyamın arlarındandı

*

Yürürken yek ahenk tempo tutardı

Endamı mis gibi nergis kokardı

Bir buket gibiydi gönül yakardı

Kor gibi yanardağ harlarındandı

*

Üstümde uyurdu kuştüyü gibi

Ruhuma akardı bir büyü gibi

Kaşları akıncı ok yayı gibi

Sinemin müstesna şarlarındandı

*

Bilmem ki şu demde nasıl nerede

Türküler yakarken ıssız derede

Geceler boyunca kırk derecede

Gönlümün şifâsı karlarındandı

*

Çaresiz kaldığım ezgin zamanda

Dilimin lal olup esriği kanda

İlhamla birlikte ayni zamanda

Şi'rimin biricik varlarındandı

Beşiroğlu.. 22.09.2021

Sevgilim

Sen şimdi eskidin hatıran masal

Bir buse verdiydin gel de geri al

Hasretin yakıyor yürekte visâl

Kalbine iltica ettim sevgilim

*

Kalbinde bana yer açmadın eyvah

Uçarı uçarı gezindim seyyah

Bir lokma bir hırka başımda külah

Yemen'e mülteci gittim sevgilim

*

Sorma hiç sen beni berbattır ahval

Senden arta kalan sükûti hayal

Kol gezer etrafta hususi melâl*

Sevdâmı katlayıp yattım sevgilim

*

Ben de sen bir tütsü buhur gibisin

Sabrımı eleyen kalbur gibisin

Dilimde çoğalan sabır gibisin

Sabrımı mahpese* attım sevgilim

*

Ah ile gezindim sılama döndüm

Saman aleviydim parlayıp söndüm

Âleme şen mesut aşkî göründüm

Ben beni kırklara kattım sevgilim

Beşiroğlu..

***

_____;

*Melal: Üzüntü, kaygı..

*Mahpes: Hapis, üzeri kilitli yer..

SARMAL GAZEL

Rindi anın deminde muştu dille buluştu

Tazelendi anılar çapraz düştü yıldızlar

Yürek çimdiklenirken kalem nazmı* cımbızlar

Hoş geldin bize bahar aşk yürekte tutuştu..

*

Yarelerim eyleşti neşem yerindi bugün

İstifledim gamları ne varsa öteberi

Ye'si mahpus eyledim geldi gülyüz mahperi

Nideyim pek görestim dilim erindi bugün

*

Ay doğarken üstüme yüreğim pır pır oldu

Gecenin melteminde gamım hizaya geldi

Şekva cenabı üzgün neşe beyzaya* geldi

Esridi tüm ümitler saadet asır oldu

*

Dilim kanatlanıyor saadet bulvarında

Kanat yelpazesi var cehennem cenâhında

Etraf müjde kuşanmış aydınlık sabahında

Muştu resmi çizilmiş gönlümün duvarında

*

Bir rüya ertesinde böyle başladı günüm

Keşkelerim yoğaldı ruhum fenâyı buldu

Ben kendimden geçmişim sahi bana ne oldu

Hepsi yalan vallahi dilim hala kördüğüm

Beşiroğlu.. 22.05.2022

*

____:

Nazm: Şiir, kafiyeli söyleyiş,

Beyza: Temiz, pak, arınmış,

PLATONİK DEMELER

Güz mü geldi göğdeniz gri kırman* ovaya

Bozkırın eğmeleri başın eğmiş havaya

Ihlamurlar yaslanmış beyzi kuşun yuvaya

Platonik duygular yine katmerlendi gel

*

Gidiyorum başımda esrik sevda yelleri

Gittikçe uzar uzar gaip gurbet elleri

Gurbet ki şakirtleri solgun hasret gülleri

Bağrımı uyuturken akşam esmerlendi gel

*

Bulut gözler yerişir* zil kâküllü saçına

Işk nağmeleri iner kırklardağ yamacına

Bağlanmış eski fayton esmer aygır kıçına

Yılkıdan yağız taylar güz de semerlendi gel

*

Hazana esik geldi hasadın zeytin dalı

Değirmen altındaki fesat dolu çuvalı

Gümüş kalay oyalı eski bakır mangalı

Gurup sim yoğalırken sema kemerlendi gel

*

Serince akıyor bak gök yüzünden nur rahmet

Son rampada göründü kel tepeden alamet

İnan o an kırıldı kalbimdeki nedâmet

Şerha didelerinde ruhum kamerlendi* gel

Beşiroğlu..

***

______:

*Kırman: Oval,

*Yerişir: Olgun, olgunlaşma,

*Kamer: Ay, aydınlık,

HANCI

 

Bu akşam sendeyim gözümsün hancı

Muhabbet menünü say yavaş yavaş

Dertlerim dağ gibi közümsün hancı

Geceyi edelim pay yavaş yavaş

*

Hayalim silindi kaldım arafta

Yönümü kaybettim bilâ tarafta

Aşina kimse yok sordum etrafta

Aklımı sağıyor vay yavaş yavaş

*

Kimsem yok kimsesiz öksüzüm hancı

Gönülde dinmiyor nükseden sancı

Umut beslediğim hepsi yalancı

Duy hele daha var duy yavaş yavaş

*

Akşamdan başlayıp sabaha kadar

Pek güzel dinledin olduk kafadar

Elvedâ demeden dostum vefâkâr

Son dolu bâdeyi koy yavaş yavaş

*

Muhabbet deminde kalırsa iyi

Yerişti hayatım hep oldu zayi

Deme ahvalimi eyleme şayi

Sorana deyiver şey yavaş yavaş

Beşiroğlu.. 16.05.2022

KAN MI İNDİ...!

Kan mı indi solgun esmer dudağa

Düşer bir gün gönülçelen bu dağa

Yad elinde ateş girmiş budağa

Söylen bre dostlar dil mi yuttunuz

*

İmdat yine alev alev yüreğim

Hasret sarmış tumturaklı küreyim

Gam postumu Kaf dağına sereyim

Bu cehennem har da gül mü buldunuz

*

Beşiroğlu umar senden bir selam

Yüreğinde katmer katmer sır elem

Gönlü buhur dilinde köz kor kelam

Bağra esmez kara yel mi oldunuz

Beşiroğlu..

Yaşam Güneşinin Hâki Alevi

Yaşam güneşinin hâki alevi

Çarnâçar hayatı sürüyorum ben

Dil de tezahürü bir mâtem evi

Ruhumu kandırıp örüyorum ben

*

Sineden doluydum kalbim şikeste

Etraf saf saf olmuş benden vâreste

Daltaban velâkin başım es este

Sergüzeşt derbeder yürüyorum ben

*

Mechûle uzanan ereğe kadar

Zılgıtlar uzandı yüreğe kadar

Lüzumu üzere gereğe kadar

Yeminli şahitler görüyorum ben

*

Sayki bir hikâye veyahut masal

Alana ibretlik hakiki misal

İnsani hukuku alıp hep emsal

Muhal çöplüğünde çürüyorum ben

*

Kısaca manzûme budur hikâyem

Mazide kayıtlı hayatım eylem

Bu dem de şiirle değişti çehrem

Kapattım defteri dürüyorum ben

Beşiroğlu..

SABIR

Ne dostluğun belli ne düşmanlığın

Değmesin neşterin yarama sabır

Tüketti ömrümü her pişmanlığın

Çiy değmiş saçımı tarama sabır

**

Ellerin dilinde yoğalttın beni

Öfkeme kin katıp çoğalttın beni

Bir verip üç aldın buğalttın* beni

Karışma yazıma turama sabır

**

Dualar eyleyip beledim umut

Yükleyip sırtıma çift hörgüç hamut

Taşıdım gönlümde bilmedin hudut

Bir daha yanıma uğrama sabır

**

Bunalan ruhumu eyledin helâk

Düş artık yakamdan sen yalan aşk

Köhnemiş yüreğim olsa da kurak

Uzak dur öfkemden ırama sabır

Beşiroğlu.. 22.04.2022

_____:

BUĞAL(T)MA: Erz./Bayburt Yöresel ağız) Bunaltma.. bunalma.. darlanma.

8TC Semiha Oltulu Gönenç, Ruhi Tekdemir ve 6 diğer kişi

4 Yorum

TENCERE PARTİSİ

Ne "cumhur", ne "millet"!.. hepsi palavra

Tencere partisi kuruldu Hocam

Kırk milyon vatandaş oldu kadavra

Bağrına kelepçe vuruldu Hocam

***

Pazara manava gidemez oldu

Bir bardak çayını içemez oldu

Marketin önünden gecemez oldu

Zavallı insanım yoruldu Hocam

***

Hıyarın kilosu yirmi panganot

Şikâra bindi be marul soğan ot

Hasadı katladı şahlandı mazot

Harmanlar sinekle sarıldı Hocam

***

Aşımıza başımıza kar yağdı

Piyasa yıldızı ayçiçek yağdı

Haramiler halkı sinsice sağdı

Bebeler kıtlığa karıldı Hocam

***

Tencere dibinde karataş kaynar

Aç'ın ahvalinden anlamaz ayyâr

Komisyon keserken zoraki simsar

Hal bu hal Ömer'e soruldu Hocam

***

Saçtı başımıza belâ musibet

Soğanla patates oldu gaybubet

Ambarda kalmadı bir tas hububat

Tastamam yürekler kırıldı Hocam

***

Pazar kenarında boşaldık dolduk

Morardı benzimiz sarardık solduk

Bir sehli mümteni* diyemez olduk

Kemâli dilimiz buruldu Hocam

***

Milletin ahvâli budur kıssadan

Kalmadı beytülmâl bitti hisseden

Aç muhtaç balalar gitti keseden

Âkibet hüsrana varıldı Hocam

BEŞİROĞLU.. 20.04.2022

___:

SEHLİ MÜMTENİ: Söylenmesi kolay gözüken, söylenmesi zor, mümkün olmayan söz..

SENSİZ OLUNCA

Gam ardı şu gönlüm bîpervâ gezer sensiz

Her halde şaşıyorum kanda sensiz olunca

Kime ne söyleyeyim ezgin kalbim gülşensiz

Temmuz da üşüyorum han da sensiz olunca

**

Sanırdım hayat hevâ hızıma yel ermezdi

Ne vakit düşe kalktım canım fenâ yanınca

Sakalıma kır düştü gönlümü ağyar ezdi

Güz yaşı yaşıyorum can da sensiz olunca

**

Ah ile mükedderim dilim nâle bürünür

Artık anılar ağlar kalem yâdı yazınca

Onmaz kaygı telaşla yasla nasıl yürünür

Gayba dert taşıyorum anda sensiz olunca

**

Şafak renkli yapraklar ruhumu özümserdi

Şiir gazel okurdu gülzar müjde dolunca

Gül goncesi göverip bülbüle gülümserdi

Gordan el deşiyorum sen de sensiz olunca

Beşiroğlu.. 18.04.2022

GÖNÜL

Kalp salgı yapıyor hovarda dile

En çapkın gülüşler sendedir gönül

Neşide söyleyip bostanda güle

Derûni elemler tendedir gönül

**

Ah ile sermesttir kalp hezeyanı

Kim bile dildeki dinmez isyanı

Söndürmez bir buse elem meyanı

Gönlümün âlâmı handedir* gönül

**

Aşk olsun diye mi kendini yordun

Söyle bülbül hani gülistan yurdun

Baki'den muhayyel gazel okurdun

Fuzuli kubbede bendedir* gönül

**

Sen misin bana her muhalde rehber

Dönüyor durdurun serimde cember

Her seher gözlerim yollarda muğber

Gelişin gidişin kandedir gönül

**

Gözyaşın gamzende kuru bir çiğdem

O bulut gözlerden süzülen badem

Okuma desende okurum her dem

Dilimde dualar öndedir gönül

Beşiroğlu.. 15.04.2022

______:

HANDE: Gülüş..

MEVA: Sığınılacak yer, yurt, mesken, menzil.

BENDE/Bendedir: Kalp, Gönül, Gönül evi.

MUĞBER: Küskün.

28Sezer Ozann, Ruhi Tekdemir ve 26 diğer kişi

5 Yorum

3 Paylaşım

DEĞMEZ..!

İkinci mevsimde açarsa lale

Şen durur gölgelik baş eğer şûle

Tok doygun olsa da esrik şelâle

Bîvefâ gönlüne sığmaya değmez

*

Gün doğar gün batar biter metelik

Sahn-ı çağlar geçer söner efelik

Kâr etmez zevâlde nevâ buselik

Baharda hararet yağmaya değmez.

*

Bir zaman avare bir zaman aksi,

Bir zaman biçare bir zaman şahsi

Sersebil seyyare hay hay ertesi

Ahirde emlâki yığmaya değmez.

*

Gelir birgün taşa değer ayağın

Har vurur bağların gri koyağın

Yoğalan lambada tükenir yağın

Hazanda demleri sağmaya değmez

Beşiroğlu

DELİ GÖNÜL

Hasretiyle yandık bir vefâsızın,

Salıver yılkıya kır atı bizim

Yadıma gölgesi düştü ansızın..

Yazıver intizar muratı bizim.

***

Hicranı derinde pek yaman meğer

Muhannet halleri bağrıma değer

Temmuzda serime kar boran yağar

Kim söyler âh û zâr hoyratı* bizim.

***

Hatıra kalmadı ondan bir anı,

Kederi, hasreti sardı her yanı

Hazanda yığılan hasat zamanı,

Aşıver nâr-ı har* sıratı bizim.

***

Deli gönül dertlerini dökersin,

Gam zamanı ah eyleyip akarsın,

Ellere şen bize ağıt yakarsın

Gel de ver bergüzar* beratı bizim.

Beşiroğlu

**

Hoyrat: Cinaslı mani.

Nar-ı har: Kor gibi, çok sıcak, cehennem.

Bergüzar: Hediye, armağan.

AL YARALARIMI

Küllenmeyen sızı yaralarım var

Al yaralarıma alev sevdanı sar

Sensiz cennet bile canımı yakar

Narı gülzarında kül doldum şimdi

*

Meh didârın* yanağında bahar var

Ab-ı hayat didesinde pınar var

Gayri gezer aramızda kenar var

Bağı bostanında gül buldum şimdi

*

Şi'ri gazelinle dem dem olurken

Nağmelerden neşv ü nemâ* bulurken

Göresen* yüreğim müjde dolarken

Bir kara sevdaya yol oldum şimdi

*

Zavallı kalbimi yordum durmadan

Sonbahar meltemi cama vurmadan

Bu sefil yaşamdan neden sormadan

Muhannet ağyâre kul oldum şimdi

*

Gelince yadıma hep bazı bazı

Elemler içinde ruhumda sızı

Göğsüme kayarken çoban yıldızı

Kalpazan elinde pul oldum şimdi

Beşiroğlu..
 

________:
Meh didâr: Ayyüzlü..
Neşv ü nema: Serpilme, gelişme..
Göresen: Özleyen..

AĞLADIM

Daldığın seherden gün döner sanma

Sen gittin gideli soldum ağladım

Muhannet sözüne inanıp kanma

Ben senin ardından doldum ağladım

*

O demler asildi hem vefâ vardı

Dertli yüreğimi sevdâ yakardı

Senden yüreğime huzur akardı

Seng-i hayalinle* kalbim dağladım

*

Şi'ri gazelime sev diye geldin

Şem-i pervaneye efsûni yeldin

Eylenmez kalbime saadet saldın

Huzur demlerinde elem çağladım

*

Dinmiyor vaadle gönül sahilim

Şinanay camında titrer fitilim

Issız gecelerde söndü kandilim

Bastırdım nefsimi sabrı yeğledim

*

Ah gönül hallerin ayan edersin

Vefasız ardına düşüp gidersin

Devâsız derdini durmaz söylersin

Şu köhne hayatta gönül eğledim

Beşiroğlu ...